Maçtan çok Rijkaard üzerinde durmak istiyorum. İlginç bir kare gerçekten. Küçüklüğümüzün çizgi film karakteri Red Kit gibi bakmış. Bakışlarından bir çok şey çıkarabiliriz. Bugün oyunda yaptığı bir değişiklik kafama çok takıldı. Maçın en iyilerinden Elano'yu oyundan almıştı, yerine Jo girecekti. Elano tabelaya baktı ve 9 rakamını gördü. Şaşkın bir bakış attı Rijkaard'a; "Neden ben" der gibiydi. Aklıma Lincoln'ün Hamburg maçında yaptığı hareket geldi. Tabii fiziksel bir hareket yoktu Elano'da. Bunu asla yapmayacak kadar profesyonel bir oyuncu. Neyi amaçladı diye merak ettim. Maç sonunu bekledim. Açıklaması şuydu; Gol bulmak zorundaydık ve Elano'yu çıkararak oyuna bir forvet daha alarak gol atmak istedik. Galatasaray sahada 4-4-2 sisteminde oynuyordu. Son maçlarda oynadığı gibi. Arda gole biraz daha yakındı. Nonda'nın yanında gibiydi. Bu açıklamadan sonra biraz daha saygı duydum kendisine. Fakat Elano gibi yaratıcı bir oyuncu yerine farklı bir oyuncu çıkarılabilirdi. Jo girdikten sonra yine 4-4-2'ye bağlı kaldı Rijkaard, nasıl 4-3-3 oynarken kendisine B planı yok denilsede. Rijkaard'ın bu sistemde devam etmesini Keita'ya bağlıyorum. Çünkü 4-3-3'te kanat oyuncularınızın çok iyi olması gerek.



Konu kanattan açılmışken, Caner hakkında birşeyler yazmak istiyorum. Kendisi bu oyununu istikrarlı bir şekilde devam ettirirse Galatasaray'ın banko oyuncusu olabilir. İlk oynadığı maçlarda bekte görev alıyordu fakat Rijkaard onu kupa maçlarında gerçek mevkisinde oynattığında maskesi aşağı düştü. Yeteneklerini çok daha rahat sergiledi. Eminim Rijkaard farkındadır bu durumun. Kewell'ın işi zor olacak.

Galatasaray iyi mücadele etti bugün, pozisyonlara da girdi. Fakat kırılgan bir noktası vardı. Gole en yakın adam Nonda. Onun hakkında ki düşüncelerimi daha öncede belirtmiştim; Kendisini gerekli zamanda, gerektiği yerde kullandığınzda iyi verim alabilirsiniz. Fakat kronik bir sakatlığı var ve sürekli nüksediyor. Fakat Jo İstanbul'a Perşembe akşamı geldiği için onu ihtiyacı vardı Rijkaard'ın. Kewell ve Baros'un sakat olduğunu zaten biliyoruz. Galatasaray'a büyük katkıları oldu fakat artık gönderilmesi gerek. Miladını doldurduğunu düşünüyorum.



Lucas Neill için ayrı bir paragraf açmak gerek çünkü ilk maçına çıkmasına rağmen müthiş bir özgüven ve rahatlık vardı. Hiç sırıtmadı. Savunmayı iyi yönetti diyebiliriz. Çünkü bildiğimiz gibi lider özellikli bir yapısı var. Maç sonrası röportajında da ne kadar samimi ve profesyonel olduğunu görebiliyoruz. Sanırım kendisinin röportajda da söylediği gibi uyum süreci çok kısa sürecek. Çünkü yapısı itibari ile bu lig onun için biçilmiş kaftan. Servet onu, o ise Servet'i tamamlayacak gibi.

Elano, Caner ve Neill ile birlikte günün en iyilerindendi. Soğuk kanlı çalımları, zeki pasları, oyunu iyi organize etmesi ve basit oynaması ile çok iyi katkılar yaptı. Bu oyununu golle süslemesini isterdim fakat şansızdı biraz. Sistem için kilit bir oyuncu olduğunu yine gösterdi. Jo onun performansını daha yukarıya çekecektir çünkü iyi arkadaşlar ve tekrar aynı çatı altında, Galatasaray'da buluştular. Ciğerleri, bu ligin havasını daha da kabullenecek gibi. Yarım saatlik bir Jo izledik maçta. Gerek fiziği, gerekse tekniği ile çok büyük katkılar yapacağını düşünüyorum. Ayaklarına çok hakim bir Jo vardı. Golün öncesinde de faul yaptırdı zaten. Daha iyi olacaktır.


01:12



0 responses to "Soğuk kan!"