Rijkaard bulmuş bir yerden görüntüleri, geçen seneki maçlardan bahsetmiş oyuncularına. Provakasyon ve tahriklere kapılmayın demiş, uyarmış !

Arda ile başlayacağım yazıma, malesef her sene Fenerbahçe maçlarında sinirlerine yeniliyor. Galatasaray'ın kaptanı olayları çıkaran değil, ayıran olmalı. Metin olmak kolay değil Arda. Senelerdir kaybetmenin en önemli nedenlerinden birisi bu kavgalar. Çünkü siz agresif davranırsanız tribünler sabote olur, rakip oyuncular gaza gelir. Bunların üstüne Arda, maçta yokları oynuyor, silinik kalıyor. Büyük olmak için büyük düşüneceksin Arda, büyük maçlarında büyük adamı olacaksın, tıpkı istatistiği tavan yapmış Alex gibi. Çıkıp işini yapacaksın. Ama daha önünde uzun yıllar var, birşeyler halen değişebilirsin.

Kadıköy'de şansız Galatasaray maça yine şansızlıkla başlıyor. Emre'nin müdahalesiyle Baros'un tarak kemiğini kırıyor. Baros oyundan çıkmak zorunda kalınca Rijkaard'ın oyun planı bozuluyor. Çünkü Baros dikine oynamayı seven ve nerde durması gerektiğini bilen bir oyuncu. Kapalı savunmalara karşı Baros gibi adamlar işler. Nonda öyle değildir, top atarsın gol yapar ! Ha birde top saklama özelliği vardır. Ama önünde fizik gücü iyi iki stoper ve yanında iki koşan libero olunca onuda yapamadı. Galatasaray koca bir 90 dakikayı pozisyonsuz kapattı diyebiliriz.

Keita ise bir diğer oyuncu; sinirlerine hakim olamayanlardan. Rikaard geçen seneki maçın görüntülerini izletmiş oyuncularına, sakin olun demiş. İhtiyacım var size demiş. Ama oyuncular gazamı geliyor ya da fazla mı kazanma hırsıyla çıkıyor bilmiyorum, her sene Kadıköy'de kırmızı kart görüyor bu takım. 10 yıldır sürekli aynı şey oluyor ama kimse bunlardan ders çıkarmıyor. En başta türk oyuncular. Çünkü takım arkadaşlarını uyarması gereken yabancılar değil, bu atmosferi yaşamış olan yerliler olmalı. Arda oyundan alındığında Galatasaray sol kanadı Kewell ile daha iyi kullandı, daha iyi pas yaptı. Fakat Keita Galatasaray'ı 10 kişi bıraktı. Anlık hareketler pahalıya patlayabiliyor. Keita o kırmızıyı görmeseydi belkide maç başka bir hal alırdı.

Orta alanda bir düzensizlik var, Bükreş maçının son yarım saatinde çok boş alan bırakıldı; tıpkı bugün oyunun genelinde Fenerbahçe maçında olduğu gibi. Maçtan önce rakibin istatistikleri veriliyordu, Fenerbahçe attığı golün 10 tanesini orta alandan geliştirdiği ataklarla atmış. Bu maç ile birlikte 11 oldu. Ya da bireysel bir hata işte. Stoperler ve orta alandaki Ayhan ve Sarp kaleci ile o kadar pas yapıyor ki hatada kaçınılmaz oluyor. Ayhan topları ayağından zamanında çıkarmalı, yapacağı hata veya hatalar pahalıya patlıyor. Taraftar Sabri'den kurtulup Ayhan'ı günah keçiside ilan edebilir, dikkatli olsun Ayhan. Bir çift sözümde Aydın'a, verilen şansları değerlendiremezsen düşersin. Maçta o pozisyonu gole çevirseydin şimdi kral olmuştun...

Fenerbahçe takım savunmasını çok iyi yapıyor demiştim, yine savunma ağırlıklı bir futbol sergilediler. Oyun yapısıda oynadığı oyun tarzına gayet uygun. İleride Alex gibi bitirici ve zeki bir oyuncu olunca her an gol atma potansiyeline sahip bir takım oluyor, Emre'nin savunmada çok koşması ve hücuma yardımı ise takımın iyi oyunu ve alanları daraltmasındaki en önemli etkenlerden biri. Hakemden baksetmek ise pek bir mübalağa olur, çünkü pozisyona giremeyen bir Galatasaray var sahada.

Bu egomanyanın ne zaman sona ereceği ise merak konusu. Fakat Frank Rijkaard'ın oyun sistemine ve anlayışına bu ülkede futbolla ilgilendiğim her gün saygı duyacağım ve duymaya da devam edeceğim.

Son dakikalarda Güiza'nın attığı gol ise, dondurmanın küllahını büyüttü. Hatta bari maç böyle bitsede fazla gevelenmesinler dedim, ama hislerim beni yanıltmadı, golü atan birde Güiza olunca...

Son bir anektod, Baros'un tarak kemiğinde kırık varmış, ayağı alçıya alınmış. Tıpkı geçen sene Servet'in yaşadığı sakatlığa benziyor. En az 2 ay sahalardan uzak kalacakmış, maçtan çok Baros'un sakatlanmasına üzüldüm. Galatasaray'ı hücum anlamında zor günler bekliyor...


23:11



2 responses to "Fenerbahçe - Galatasaray: Mentalite eksikliği ve hatalar zinciri"

  1. halk dedi ki...

    klişe sonuç değil beni üzen, klişe oyun, servet'in her topu ıskalaması mesela, ayhan'ın ikinci yarıdaki oyunu, leo franco'nun bi türlü yapamadığı degajları...iyi oyun, daha doğrusu telaşssız bir oyun oynayıpta 4-0 yenilsek bu kadar üzülmezdim ama bizi kadıköyde yenen yine biziz fener değil...

    Rolmin Maminov dedi ki...

    Malesef öyle, mentalite eksikliğinden bahsettim. Türk oyuncular provakasyona geliyorlar. Arda, Galatasaray takımının kaptanı fakat daha maç başlamadan olay çıkarma derdinde. Leo Franco'ya çok yüklenmemek gerek çünkü Sarp, Ayhan, Gökhan, Servet sürekli geri pas yapıyorlar, bir nevi Franco'yu hataya sürüklüyorlar.